30 Eylül 2025 tarihli duruşma

İlgili Dava:
Mikail Ekinci Davası
İlk Duruşma Tarihi:
14 Ocak 2025
Dava Mahkemesi:
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi
Dava Dokümanları:
Sanıklar:
Lokman Karakılçık, İlyas Koçaş, Mazlum(Aybars Pusat) İnan
Maktuller:
Mikail Ekinci

30 Eylül 2025 tarihli duruşma

Esra Kılıç, Deniz Tekin – 30 Eylül 2025

Mahkeme: Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi

Esas No: 2024/331 

Hakkında bir soruşturmadan dolayı yakalama kararı bulunan 28 yaşındaki Mikail Ekinci, 1 Nisan 2023 tarihinde Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde bulunan Aynalı (Bîstîn) mahallesine bağlı Gulabaxça mezrasına baskın yapan kolluk görevlilerinin “dur ihtarına” uymadığı gerekçesiyle silahla vurularak öldürüldü. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, şüpheli kolluk görevlileri Aybars Pusat (Mazlum) İnan, İlyas Koçaş ve Lokman Karakılçık hakkında “olası kast ile öldürme” suçundan iddianame hazırladı. İddianamede, kolluk görevlilerinin olay günü kullandığı drone ve zırhlı araç kayıtlarında, Ekinci'nin vurulma anına ait görüntülerin olmaması, Mikail Ekinci’nin el ve yüz svaplarında atış artığı izi bulunmaması, şüpheli polis memurlarının kendilerine ateş açıldığını iddia ettikleri silahın olay yerinde yapılan 5. aramada ancak bulunmasına dair tutarsızlıklara dikkat çekildi.  Sanıkların “olası kast ile öldürme” suçundan yargılandığı Mikail Ekinci Davası’nın 3. duruşması 30 Eylül 2025’te Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duruşma Öncesi

Diyarbakır Adliyesinin girişindeki iki ayrı arama noktasından geçip, GBT kontrolü yapıldığına dair pusulayı aldıktan sonra anca içeri girebildik. Adliyenin giriş katında bulunan Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin duruşma salonun kapısının yanına asılan listede Mikail ekinci Davası üçüncü sırada yer alıyordu. Salonun yanındaki banklarda duruşmayı katılmak için gelen Ekinci'nin eşi, annesi ve kardeşi, oturuyordu. Duruşmanın başlayacağı saat gelmesine rağmen sadece heyet üyesi bir hakim duruşma salonundaydı. Katılan ve sanık avukatları ise duruşma salonunda bekliyordu.  Mahkeme Başkanı ve heyet üyesi savcı saat 09.34'te salonu geldi. Hakim cübbesini giymeyen Başkan, heyet üyesi olan hakim gelmeden duruşmalara bakmaya başladı. Heyet üyesi hakim duruşmalar başladıktan 10 dakika sonra salona geldi.  Duruşma, 40 dakikalık gecikmeyle saat 09.51'de başladı. 

Duruşmaya Katılım

Mikail Ekinci’nin eşi Dilek Ekinci, annesi Hanım Ekinci, kardeşi Hamit Ekinci salondaki yerlerini aldı. Mikail Ekinci’nin çocuğu ise duruşmayı bir avukatla birlikte izleyici bölümünden izledi. Katılan Ekinci Ailesi vekilleri Av. Mehdi ÖzdemirAv. Kutbettin OdabaşıAv. Şeyhmus Şat ile Av. Derya Yalçın salondaki yerlerini aldı.  Sanık Lokman Karakılçık müdafi Av. İrfan Tokur, sanık Aybars Pusat İnan müdafi Av. Mesut Fidan duruşmaya katıldı. Sanıklar ise duruşmaya katılmadı.

Olay günü Ekinci'ye müdahale eden 112 Acil ekibinde yer alan ve bu davada tanık olarak dinlenilmesine karar verilen D. D. Ergani Ağır Ceza Mahkemesi'nin duruşma salonunda SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. Duruşmayı Hafıza Merkezi dava gözlemecisi ve Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri izledi. Salonda polis bulunmuyordu. 

Duruşmaya katılanların yoklaması yapıldıktan sonra celse arasında dava dosyasına gelen evraklar tutanağı geçirildi. Olay yerini gören ve köy sakini H. Y.'den temin edilen güvenlik kamera görüntülerinin akıbeti konusunda yazılan müzekkereye Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığının cevap verdiği, sanıklar hakkında yürütülen idari soruşturma dosyasının bir örneğinin mahkemeye gönderildiğine ilişkin yazıyı tutanağa geçirildi. 

Duruşmanın Seyri

Tanık: 'Bizi Olay Yerine Almadılar, Bu Sırada Silah Sesi Geldi'

SEGBİS ile duruşmaya bağlanan tanık D. D.’nin kimlik tespiti yapılıp, usulüne göre yemin ettirildikten sonra ifadesine geçildi. D.D., olayın üzerinden uzun süre geçtiği için olay günü yaşananları hatırlamadığını soruşturma aşamasında savcılığa ayrıntılı olarak verdiği ifadesini tekrar ettiğini söyledi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, hatırladığı kadarıyla olayı tekrar anlatmasını istedi. Olay tarihinde Çermik 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalıştığını söyleyen D.D., olay yerine ulaştıklarında bir askerin kendilerine "Bekleyin şu an olay yeri güvenli değil, güvenlik nedeniyle sizi alamam." diyerek, olay yerine gitmelerine izin verilmediğini aktardı. Olay yerine alınmadıklarını 112'ye bildirdiğini ve bu görüşmenin kayıtlarının olduğunu kaydeden D.D., "Yaklaşık 10-15 dk kadar bekledik. Beklerken bir el silah sesi duydum. Bunun üzerine 112 merkez ile konuşurken çatışma hala devam ediyor, neden güvenli alanda bekletilmediğimizi sordum. Malzemelerimizi alıp uzunca bir yol yürüdük, olay yerine vardığımızda kişi yerde yatıyor ve yaşam emareleri taşımıyordu. Bunun üzerine bu kişiyi ambulansla oradan da morga taşıdık." dedi. 

'Savcı Gelmeden, Polislerin Talimatıyla Cesedi Ambulansa Taşıdık'

Duruşma savcısının "Olay yerinde maktulün yanında silah ya da boş kovan olup olmadığını gördünüz mü?" sorusuna D.D. "Hatırlamıyorum" dedi. Katılan avukatlarından Kutbettin Odabaşı'nın "Savcı olay yerine gelmeden neden cesedi kaldırdınız?" şeklindeki soruya tanık, "Biz cesedi savcı gelmeden ambulansa taşıdık, orada çok fazla polis olduğu için biz onların dediklerini yaptık, bize götürmemizi polis söyledi." diye aktardı. Yine katılan vekillerinden Av. Mehdi Özdemir'in "Olay yerine gittiğinizde, polisler tarafından maktule herhangi bir tıbbi müdahalede bulunuluyor mu?” sorusuna tanık, "Hatırlamıyorum" diye cevap verdi.  Mahkeme Başkanı, ifadesi alınmayan diğer 112 görevlisinin tanık olarak ifadesinin alınması için müzekkere yazacağını söyledi. 

Tanık beyanına ilişkin sırayla söz alan katılan Dilek Ekinci ve Hanım Ekinci, tanık beyanlarındaki aleyhteki kısımları kabul etmediklerini, sanıkların cezalandırılmasını istediklerini ve şikayetlerinin devam ettiğini söyledi. Katılan Hamit Ekinci'nin ismi dosyada yer almadığı gerekçesiyle beyanı alınmadı. 

Katılan vekili Av. Mehdi Özdemir, tanık beyanlarında yer alan aleyhteki hususları kabul etmediğini belirterek, bir önceki celsede kolluk görevlilerinin olay günü yaptığı telsiz görüşme kayıtlarının istenmesini talep etti. Mahkemenin, sanıklar hakkında açılan idari soruşturma dosyasını yanlış kurumdan istediğini aktaran Özdemir, bu dosyanın tekrar istenilmesini de istedi. Ayrıca Özdemir, "İnsansız hava araçları (drone) ile alınan görüntülerin çıkartılması ve pil bitmesi hususu bizce şaibelidir" dedi. 

'Sanıklar Delil Üretmeye ve Suçtan Kurtulmaya Çalışmaktadır'

Katılan vekillerinden Av. Şeyhmus Şat, kendilerine göre bu olayı çok net olduğunu belirterek, sanıkların tutuklanması taleplerinin daha önce reddedildiğini hatırlattı. Maktulün ateş ettiğine dair dosyada bir emare bulunmadığına dikkat çeken Çat, "Çekim yapan 2 drone olmasına rağmen tam vurulma anında droneların pilinin bitmesi bizce şaibelidir. Deliller karartılmaya çalışılmaktadır. Dron inerken de çekim yapmıştır, bizce bu zamana ilişkin çekimler bizden gizlenmektedir ya da müdahale edilip silinmiştir. Bunların ortaya çıkarılması gerekmektedir. Maktulün silahından ateş edilmemiştir. Mermiler silahta durmaktadır. Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı raporda elinde svap izleri çıkmamıştır.  Maktul hem motosiklet kullanıp hem de eline 2 silah alamaz, hayatın akışına aykırıdır.  Sanıklar delil üretmeye ve suçtan kurtulmaya çalışmaktadırlar. Bazı tanıklar, sanıkları korur şekilde gerçek dışı beyanlarda bulunmuşlardır. Etkin bir soruşturma ve kovuşturma için sanıkların tutuklanmalarını talep ederiz" diye belirtti. 

Katılan vekillerinden Av. Kutbettin Odabaşı, sanıkların bilerek ve isteyerek üzerlerine atılı kasten insan öldürme suçunu işlediğini söyleyerek, sanıkların bu suçun delillerini kararttığını ifade etti. Odabaşı, "Sanıklar kullanılmamış silahı kullanılmış gibi göstermişlerdir. Dosyada istenilen delillerin erişimi zorlaştırılmıştır. Suçun sabit olduğu bizce ortadadır, sanıkların tutuklanmalarını talep ederiz." diye kaydetti. Katılanlar vekili Av. Derva Yalçın, meslektaşlarının beyanlarına katıldığını söyledi. 

İddia makamı mütalaasında, dosya arasına alınan belgelere ve tanık beyanlarına karşı bir diyeceklerinin olmadığını belirterek, "Katılan vekillerinin 112 kayıtlarının celbi ve polis özel harekat memurlarının telsiz kayıtlarının teminine yönelik taleplerinin kabulü ile söz konusu kayıtların mevcut olup dosyaya gelmesi halinde çözümlemelerinin yapılmasına. Tanık B.A.'nın (ambulans görevlisi) dinlenmesi için hakkında zorla getirme emri düzenlenmesine karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur." dedi.

Sanık müdafi Av. İrfan Tokur, tanık beyanlarında yer alan aleyhteki hususları kabul etmediklerini ifade ederek, daha önce istenen telsiz kayıtlarının dosya arasında olduğunu, bu nedenle mahkemenin bir daha kayıtları istememesi için bunu söylediğini aktardı. Sanık avukatları müvekkillerinin tutuklanması yönündeki taleplerin ise reddedilmesini talep etti. 

Ara Kararlar

Yaklaşık 23 dakika süren duruşmanın ardından duruşmaya ara verilmeden ara kararlar açıklandı. 

  • Tanık B.A.'nın (ambulans görevlisi) dinlenmesi için hakkında zorla getirme emri düzenlenmesine,
  • 112 kayıtlarının getirilmesi için İl Sağlık Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,
  •  İlgili kolluğa müzekkere yazılarak; Polis özel harekat memurlarının telsiz kayıtlarının temini hususunda müzekkere yazılmasına,
  • Telsiz kayıtları dosyaya geldiğinde, duruşma günü beklenmeksizin söz konusu kayıtların çözümlemelerinin yaptırılmasına 
  • İHA Büro Amirliği'ne müzekkere yazılarak; olayda kullanılan drone'daki görüntülerin birden bire neden kesildiğini ve drone'un inerken aşağıya doğru neden kayıt alamadığı hususunun araştırılmasına,
  • İdari tahkikat dosyasının temini için kolluğa müzekkere yazılmasına,
  • Katılan vekillerinin sanıkların tutuklanmaları yönündeki talebinin bu aşamada reddine karar verildi. 

Bir sonraki duruşma 3 Şubat 2026 günü saat 09:35’te görülecek.